Bir günlük yunus eğitmeni programımıza katıldıktan sonra bize geri bildirimde bulunan Bay Howard John Bird nazik davranışı için teşekkür ederiz.
Yunuslarınızla birlikte geçirdiğim harikulade gün için size harikulade eğitmenlerden oluşan ekibinize küçük bir teşekkür notu göndermek istedim. Sizin de bildiğiniz gibibütün dünyada birçok şirketle çalıştım ve siz şimdiye kadar gördüğüm en iyisisiniz. Tek üzüntüm, Türkiye’de olmanız yoksa bu yaz gönüllü olarak size yardım etmeyi teklif edecektim. Lütfen yaptığı disk için fotoğrafçınıza da teşekkürlerimi iletiniz.
Yunusları görmek ve onlar hakkında bilgi alma ve fotoğraflar çekme fırsatını elde edebilmek için yunus terapi Merkezimizi ziyaret ediniz.
Canım kızım Sabrina’nın “Denizlerin Melekleri”ni ziyaretiyle gerçeğe dönen rüyası.
Yüreklerimizden engelli bir çocuğun ebeveynine:
Cennetin özel çocuğu Dünyadan çok uzakta bir buluşma vardı.
“Yeni bir doğum zamanı” dedi Melekler Tanrı’ya ve bu özel çocuğun çok sevgiye gereksinimi olacak. Gelişimi çok yavaş olacak, gelişimler belki görünmeyecek. Ve orada aşağıdaki insanların ona dikkat etmesi gerekecek.
O yürüyemez, gülemez ve diğerleri gibi oyun oynayamaz, onun düşünceleri başka bir dünyaya ait olacak. Birçok kişi tarafından görmezden gelinecek, engelli bir çocuk olarak daima dezavantajlı olacak. Bu yüzden onu nereye göndereceğimize dikkat edelim. Onun mutlu ve huzurlu bir yaşamı olmasını istiyoruz. Lütfen Tanrım bize bu zor görevin senin için üstesinden gelebilecek ebeveyni bul.
Onlar ilk başta çok vefakâr ve çok sevgi dolu bu çocuk için ne kadar önemli bir rol üstlendiklerini bilmeyecek. Ama çok geçmeden bu ebeveyn bu cennetin armağanı için taşıdıkları ayrıcalığın farkına varacaklar. Read the rest of this entry »
Sevgili dostlar, Aktion Delphin e.V.’ye yardım edenler ve bağışta bulunanlar Rüyalarımız gerçekleşti ve maceralı geçen bir geçmişe bakıyoruz.
03.07 den 17.07.2010 a kadar Türkiye’de Marmaris’te Onmega Yunus Parkı’ndaydık. Yolculuğumuz sırasında Max çok sinirli ve heyecanlıydı. Onun önünde uzanan büyük olayı hissettiğine inanıyoruz.
Birkaç yunus terapisinden hemen sonra Max başka biri oldu. Denge duyusunu kazandı ve tüm zaman boyunca çok eğlendi. Yunus terapisine ek olarak Hippo terapi(terapitik ata binme)ve Kranyo-Sakral terapi(kiropraktik ve osteopati’nin özel bir formu). Kranyo-sakral terapiden hemen sonra Max gerçekten rahatlıyor ve sakinleşiyor ama onun için en harika şey şüphesiz yunus terapisi. Read the rest of this entry »
Dominik’in terapisi büyük değişikleri peşinde getiren harika bir zamandı bizim için. Dominik kendisine özen gösteren terapistleri ile ve doğal olarak bizimle de çok iyi geçindi. Bize çok ustaca tavsiye ve önerilerde bulunuldu ve çok içten bir Kabul gördük. Kendimizi evimizde gibi hissettik. Dominik sol elini öncekinden çok daha iyi hareket ettirebiliyor. Dahası destekle ayağa kalkabiliyor. Adele sistemi çok daha gevşemiş ve rahatlamış durumda. Dominik pek çok şeyi tekrar sol elinden sağ eline geri geçirebiliyor. Gövde rotasyonu da iyi gelişme gösterdi. Destekle ayakta durabiliyor ve çalıştırıcısı içinde yürüyebiliyor. Terapistlerin çalışması, personel ve Dominik bu değişiklikleri başlattı.
Biz, ailece, özellikle de Dominik tekrar Bayan Weis’e bize bu fırsatı tanıdığı için kocaman bir teşekkür yolluyoruz.
Yunus terapisi ile ilgili sorularınız varsa bu aile ile bağlantı kurabilirsiniz[@encode@ email=”” display=””]
Onmega Merkezinde 2009 daki unutulmaz deneyimlerimizden sonra bu macerayı ikinci kez tekrarlamaya karar verdik.İlk seferden sonra oğlumuz konuşmaya başladı, genellikle daha dışa açık ve özgüvenli oldu. Bu kez Marmaris’e hiçbir beklentimiz olmadan uçtuk. Yalnızca bu kez neler olacak bakalım diye düşündük. Önce Phil ve babası uçtu, genç oğlum Nick ve ben bir hafta sonra uçtuk (destek için büyükanne ve büyükbaba ile birlikte). Sanki hiç ayrılmamışız da evimize dönüyormuşuz gibi hissettik. Phil bu kez terapi ekibi olarak Flip, Barbara, Christine ve Cynthia ile birlikteydi Beata, Sema ve Julia da çetin düğümlerle uğraştılar. En başından itibaren Phil hiç endişeli değildi veher gün dört gözle her birisi ile çalışmayı bekledi. Özellikle Flip’le şarkı söylemek, onunla dans etmek ve suda onunla birlikte yüzmek en çok hoşlandığı şeydi. Sonunda hepsi kendi başına “sihirli sözcüğü” kullandı. Çabucak daha kendine güvenli, uzun cümleler ve şahıs zamirlerini (biz, bizim) kullanan birisi oldu.
Torsten Panhorst sakince dizüstü bilgisayarını açar, programlara tıklar ve oğlu Jan-Richard’ın yunuslarla oynarken çekilmiş vidosunu izlemeye başlar. Jan büyük memelinin tipik sesini duyar ve oturma odasındaki oyununu bırakarak büyük yemek masasının olduğu yere “onun” Frosia’sını ekranda izlemeye koşar. Jan aşırı derecede şaşırmış olan annesi Petraya işaret eder ki bunu daha once asla yapmamıştır. Yunus terapisi sayesinde çok daha fazla dikkatli ve tetiktir. Türkiye’de Marmaris’teki ondört gün Panhorst ailesi için çok büyük bir başarıdır.
Petra Panhordt’un başlangıçta belirttiği, fark ettiğimiz değişikliklerden söz etmiyoruz. “Ama okulda daha da belirginleşti ki bazı şeyler değişmişti” dedi 41 yaşındaki anne. Jan şimdi, örneğin bize aç olduğunu gösterebiliyor. “Kendi başına gidip mama önlüğünü alıp getiriyor” diye belirtiyor baba Torsten Panhorst. Her zamanki yerinde değilse bile gidip dolaptan bile alıp geliyor. Örneğin canı yemesini sevdiği bir parça pandispanya istediğinde de.
Jan bu yunus terapisi için uzun sure beklemek zorunda kaldı. Bir çok kişi uçak parası, konaklama ve terapi bedeli için bağışlar toplamaya yardım etti. Jan ve ebeveyni, kendisi de Werther’den Yıldırım ailesi ile birlikte 12-26 Eylül tarihlerindeki yunus terapisi için Türkiye’ye Marmaris’e yolculuğa çıktılar. Orada Almanya’dan başka bir aile daha vardı. Daha ilk günden masalarımızı birleştirdik. “Harika bir gruptuk” dedi Petra Panhorst gülümseyerek.
“Murat ve Günel’in orada bizimle olması harikaydı” diye ekledi Torsten Panhorst. Onlar çevreyi iyi tanıyorlardı ve bize pek çok şeyde tercümanlık yapabildiler. Jan ve Can’ın terapileri farklı zamanlardaydı. Bununla birlite işleyiş Torsten Panhorst’a açıklananın aynıydı. İlk once platformda 20 dakikalık şarkı söylemek, halkaları yunusa fırlatma çalışması vardı. İngilizce ona kadar sayarak dik oturmalar yapıldı. Sonra suya grime zamanıydı. 40 yaşındaki adam sırıtarak Jan’ın dik oturuşlarda hep 9 da durduğunu anımsadı. Çünkü İngilizce dokuzun söylenişi Almanca’daki “Hayır” sözcüğüne benziyordu.
Yunuslar; Torsten Panhorst yunusların sonic dalgalarıyla kaslardaki gerilimi rahatlattığını açıklamaya çalıştı.Bu etki diğer destekleyici terapilerle yoğunlaştırılıyordu. Hayvanlarla vücut teması çok yavaşça arttırılıyordu. Her başarılı seansla başarılı bir şekilde geliştiriliyordu. “Jan’ın iyice açıldığını ve gevşediğini görebilirdiniz” diye anımsattı Petra Panhorst. 3 metre uzunluğunda 300 kilo ağırlığında bir hayvan. Saatte 40 Km hızla yüzebilir. “Onun cüssesine çok büyük bir saygımız vardı” diye itiraf etti Torsten Panhorst.
Bir ara Jan yunus sevmek için kolunu uzattı. Büyük bir başarı! Asıl parlak bölüm sonra geldi, yunusla oynamak, yüzgecine tutunarak ve kendini bırakarak onun tarafından suda çekilmek. Torsten Panhorst bu hayvanların şaşırtıcı bir hassasiyete sahip olduğuna işaret etti. Jan’a bir öpücük bile verdi.
“Jan şimdi terapi nedeniyle çok daha tetik ve çevresinin farkında” dedi Petra Panhorst. Birisi ona seslendiğinde bakıyor, hatta geliyor. Önceden dikkatini çekebilmek için üç-dört kez seslenmek gerekiyordu. Şimdi daha sakin ve daha iyi konsantre olabiliyor. Bir şeyi kavrarken kendisinden daha emin olduğunun farkına varabilirsiniz. Bütün bunlar daha once olan şeyler değildiler.
Keza televizyondaki filmler Jan için giderek daha ilgiç gelmeye başladılar-Özellikle de hayvanlar hakkındaki filmler. Ve de MTV ve . VIVA daki müzik videoları. “Bu terapiyi kesinlikle herkese tavsiye edebilirim” dedi Petra Panhorst. O gerçekten çocuklarının neler yaptığını ve ne kadar eğlendiklerini görebilecek olan ebeveynler için de harikulade bir deneyim.
“Bu terapiyi Jan için mümkün kılan herkes çok teşekkür etmek istiyoruz” Tırsten ve Petra Panhorst. Ve çok net bir şekilde belirtti: Oradaki deneyimlerimizi sorgulamıyoruz.
Yunus terapisi ile ilgili sorularınız için Panhorst ailesi ile bağlantı kurabilirsiniz.
Lütfen haberin orijinali için Please burayatıklayınız.
Ciddi bir şekilde engelli olan Unterspiesheim’lı kız yunus terapisinden döndü. Yunusların varlığı daha once iyileşmesi olanaksız görülen pek çok hastada neşeyi, mutluluğu, kahkahayı ve huzuru tetikler. Son örnek Unterspiesheim’dan Jasmin Götz’ün gösterdiği gelişimdir. Ağır engelli ve kör olan Jasmin Götz yunuslarla neşeli bir şekilde çalıştı. 17 yaşındaki kız şimdi ailesi ile birlikte Türkiye’deki yunus terapisinden döndü.
Jasmin’in annesi hala Marmaris’teki Onmega Yunus Terapi Merkez’indeki iki yorucu haftanın etkilerini hissediyor ama kızı başarılı bir iyileşme süreci gösterdi. Yunuslar korunaklı bir koydaki gök mavisi sularda yüzüyorlar. Hedwig Götz: “Jasmin çok fazla iyileşme ve gelişme gösterdi. En başından iyi bir uyum gösterdi ve mutluydu, çok gülüyordu ve gören onun kendini iyi hissetiğini söyleyebilirdi. Hepimiz için orada kaldığımız tüm sure harikaydı. Herkes bize çok sıcak davrandı”
Ailenin sonraki ilk hedefinin 2010 da tekrar Yunus Merkezine dönmek olmasında şaşılacak bir şey yok. Aile Türkiye’deki bu adresi internet üzerinden bulmuş ve televizyonda da bu merkez hakkında bir haber görmüş.
Kızlarının sağlık durumlarının iyi bir gelişme göstermeye devam etmesi üzerine tüm umutlarını yunus terapisine bağladılar. Düş kırıklığı yaşamadılar, bu durum özellikle kızlarının terapistlerinin son raporları ile de teyit edildi. Yalnızca birkaç örnek vermek gerekirse: Önceden Jasmin’in kolu çok kasılmış durumda idi ama şimdi kolunu uzatabiliyor ve elini açabiliyor ve parmaklarını oynatabiliyor. Duruşunda, kafa ve kalçalarda da bir çok gelişme oldu, daha çok kontrol edebiliyor. Uzun zamandır artık gözlerinde o çok tedirgin bakışlar ve sürekli hareketlilik yok, şimdi daha iyi odaklanıyor. Jasmin çok fazla gürültü yapardı ve şimdi öncekinden çok daha sakin.
Jasmin belirlenen zamanlarda, platform üzerinde terapistleri ve bu kez Daisy adındaki bir yunus ile tamamen yoğunlaşmış durumda, hiçbir aksama olmadan çalıştı. Denizlerin Melekleri diye de adlandırılan yunusların, zayıflığı tanıma ve çocuklara oyuncu bir şekilde yaklaşmada doğal yetenekleri var. Bu çocukların böylesine büyük bir hayvanlardan olabilecek korkularını çabucak safdışı bırakıyor ve onlar vasıtasıyla çevreleriyle bağlantı kırmalarını sağlıyor. Bu zeki ve duyarlı hayvanlarla çalışarak ve korkularından kurtulmasını öğrenerek Jasmin’de de olduğu gibi yeni bir özgüven ve daha fazla gelişme elde ediliyor. Terapi kesinlikle yalnızca yunuslarla yüzmek değildi. Genellikle hasta, therapist tarafından belirlenen yunusun da dahil olduğu bir görev üzerine çalışıyor. Olumlu davranışlar övülüyor ve vurgulanıyor. Buna bağlı olarak yunus çok büyük bir motivasyon sağlıyor.
Görevler hastaların gereksinimlerine gore uyarlanıyor ve terapinin ilerleyişine gore zenginleştiriliyor. Yunuslarla temas ise kademeli. İlk başta hastanın yunusa platformdayken dokunmasına ve onu okşamasına izin veriliyor, daha sonra suya giriyor ve kendisinin yunus tarafından itilmesine ve çekilmesine izin veriliyor.
Jasmin Götz için düzenlenen Yunus terapisine ve fizyoterepiye ilave olarak ikinci haftada özel bi ata biniş çeşidi olan Hippoterapi ve Kranyo-Sakral Terapi de uygulandı. Bu alternatif bir tıbbi yöntemdi ve Osteopatiden geliştirilmişti; bu arada ebeveynleri de yoga dersleri aldılar.
Böylece bütün iki hafta boyunca Hedwig, Uwe ve Jasmin Götz yalnızca iki Cumartesi serbest kaldılar. Belirtildiği gibi onlar çok yorgundular ama Jasmin için çok başarılı günlerdi.
Türkiye’ye yaptığımız harika yolculuktan evimize kazasız belasız salimen döndük. Jayden yeni dostları Daisy ve Flip ile harika vakit geçirdi. Aynı zamanda Osteo, Fizyo ve Hippo(atlı) terapiler de aldı. İki haftalık terapinin sonunda konsantrasyon ve farkındalığındaki farkı görebildik.
Yunus Terapisi özellikle çocuklar için ama aynı zamanda yetişkinlere sağlıkla ilgili özel gereksinimleriniz için yeni yöntemler bulmak ve/veya rahatsızlıklarını azaltmak için sıra dışı bir fırsat sunuyor.
Genel Bilgiler
Marmaris’teki Yunus Terapi Merkezimizde hastalarımıza kişiye göre düzenlenmiş terapiler sunmaktayız. Yunuslarımızla temas merkezi bir rol oynamaktadır. Ama komple bir terapinin önemi büyüktür ve bu nedenle; binicilik okulunda Hippoterapi(atlı terapi), Fizyoterapi, Kranyo-Sankral Terapi ve Ergo Terapi başka hiçbir terapi merkezinde olmayan terapi programlarımızla bütünleştirilmiştir..
Bu deneyimimiz bizi herkese açık bir Yunus Terapisi Web semineri düzenlemeye sevk etti. Size bu ilginç terapi biçimi ile ilgili olarak ilk elden raporlar vereceğiz ve çalışma yöntemlerimiz ile ilgili içgörü ve deneyimlerimiz ile ilgili genel bilgiler sağlayacağız.
Article from Newspaper Südkurier, 29.06.2010, Author: Liselotte Noth
Küssaberg – Nick Jerome’in annesinin yardım çağrısı, Dangsteten’in otizmli çocuğu için birçok kişi bağış yapmak için harekete geçirdi.
„Böyle birçok kişinin yardımı olmaksızın bu bizim için pahalı terapi asla mümkün olmazdı. Bu Nick için onun yaşamında çok büyük bir gelişme demektir.“ Anne çocuğu için en doğru şeyi yaptığından emin. Birçok küçük gelişmeler ona umut etmek için bir neden veriyor. Ve bunlar Nick ile Annesi için gelecekle yüzleşme cesareti veriyor..
Yunus terapisi başarıyla tamamlandı: Dangstetten’den altı yaşındaki otizmli çocuk birçok küçük iyileşmeler kaydetti. Annesi Dantela Kelin mutlu ve yardımlarıyla bu terapiyi olası kılan herkese teşekkür ediyor.
Foto: Özel
Altı yaşındaki çocuğun yaşam kalitesini arttırmak için bu pahalı yunus terapisini gerçekleştirebilecek yardımlar yapıldı. Ve bu arada terapi gerçekleştirildi “ve Nick Jerome bir çok küçük iyileşmeler gösterdi” dedi Anne Daniela Klein büyük bir mutlulukla.
Tek ebeveyni olan anne, çocuğunun iyiliği için toplum içinden yardım aramayı seçti. “Çünkü böyle bir terapi masrafını asla karşılayamazdık. Ama böyle bir terapiyle otizmli çocuklarda öyle çok iyileşme ve gelişmeler de gerçekleştirilmişti ki”. Daniela Klein çocuğu için çalmadık kapı bırakmak istemedi ve onun azmi sayesinde finansal yardım sağlandı. “Tamamen yabancı kişiler bile yardım etti” diyordu açıkça duygulanarak..
Bağımsız bireyler, Kulüpler ve Okullar Nick Jerome için bağışta bulundular. Ve sonunda küçük çocuğun seyahat etmek için yeterince iyi ve hazır olduğu gün geldi çattı. İlk başta sandıkları kadar da uzun bir yolculuk değildi. Daniela Klein bunu Türkiye’deki başarılı terapilere başvurusu sırasında öğrendi. Ve hemen seve seve Amerika’ya onbir saat yolculuktan tasarruf için bu terapiyi seçti. Read the rest of this entry »