Benim için bu arka arkaya altýncý terapi idi. Benim için biraz yorucu oluyordu çünkü her yunus terapisinden sonra ardýndan ya fizyoterapi ya da kranyo-sakral terapi alýyordum. Altý aydan sonra terapi bana daima çok yardýmcý oldu. Ondan sonra daha kolay konsantre olabiliyordum ve öðrenme yeteneðim geliþiyordu. Kiþisel olarak daima terapinin harika olduðunu düþündüm çünkü yunuslarla çok þey yapabildim. Read the rest of this entry »
Oradaydık!!!! Türkiye’ye yolculuğumuz bizim için çok heyecanlıydı çünkü her iki çocuğumuz da dha önce uçakla yolculuk yapmamışlardı. Tanrıya şükür herşey sorunsuz yolunda gitti.
Bu Stefan için halihazırda beşinci yunus terapisiydi. Stefan Memenjit geçirmişti ve o zamandan beri konsantrasyon, iletişim ve birleştirmede sorunları var.Şansımıza her zaman azimli, istekli ve her terapiye katıldı. Şüphesiz en çok yunus terapilerini sevdi. Farkına vardık ki her terapiden sonra yarım yıl içinde ilerlemeler kaydetti, özellikle de matematikte olduğu gibi birleştirmelerde.
Terapi harika planlanmıştı, terapistler ve eğitmenler çok iyiydiler ve insanları çok iyi karşılıyorlardı, hayvanlarla iletişim de çok güzeldi.Kranyosakral gibi diğer terapilerle kombinasyon da harikaydı ve aynı zamanda şurası da bir gerçekti ki onlar için bir yerlere arabayla gitmemiz gerekmiyordu, herşey otelden yürüyerek ulaşılabilir uzaklıktaydı.
Ne büyük bir talihsizliktir ki böylesine güzel bir terapi tanınmadığınan sağlık sigortaları onu hiçbir şekilde kapsamıyordu. Stefan için Hippoterapi ile birlikte yalnızca bu terapiler başarılıydı çünkü tıbbiye tarafından otistik olarak tanımlanmıştı, ve böyle bir çocuğun ebeveyni olarak yardımcı olabileceğimiz hiçbirşey yoktu ve bu durumda ya bunu kabullenecektiniz ya da kendi başınızın çaresine bakacaktınız ve bunu başardığımızı görebilirsiniz.
Stefan şimdi 16 yaşında, ortaokuldan mezun oldu, şimdi bir teknik okula devam edecek ve traktör sürücü belgesini de yeni aldı. Geçmişteki standart tıbbi tanımlamalara gore normal bir okuldan asla mezun olamazdı ve bir çocuğun zeka seviyesinde kalacaktı. Farkındalığı arttırmak için, bütün ebeveynlere böyle alternatif terapileri yapmaları çağrısında bulunmak istiyoruz ve belki bunların desteklemesi için sigorta şirketlerinin de bu terapileri tanıması sağlanabilir.
Bulgaristan’a vardık! Martin ile çalışmanız için çok teşekkür etmek istiyoruz.! Ekibinizin profesyonelliğinden çok etkilendik. –Igor inanılmaz birisi!
Marty yunustan çok korkuyordu, giderek korkusunu yendi ve sonunda iyi bir dostluk kurduk! Terapi için Semaya teşekkürler, bu bizim için yeni bir şey. Bulgaristan’da da kranyo-sakral’da böyle terapistler bulmak ve devam etmek istiyoruz. Eğer bu konuda bir bilginiz varsa harika olur!
Hippoterapi muhteşemdi, Sally hayranlık verici, çocuklara karşı büyük bir sevgisi var, Feliz de öyle. Diana’ya ve fizyoterapiye teşekkürler.
Marty’de birçok değişiklikler oldu. Bir ay sonar yunus terapisinden sonra neler olduğunu size yazacağız. Onları özellikle sizinle paylaşacağız. Tekrar teşekkür ederiz. Sizinle daha çok karşılaşacağımızı umuyoruz. İlişikte Igor’un başarılı çalışmasının bir delili olarak size bir fotoğraf gönderiyoruz!
Bütün aileden selamlar!
Martin, Cvetalina ve Emil
Eğer yunus terapisi ile ilgili sorularınız varsa bu aile ile kontak kurabilirsiniz[@encode@ email=”” display=””]
Yunus Terapisi Serge’e yardım etti. O gülümsüyor, daha iyi konsantre oluyor ve çevresine karşı daha tetik ve uyanık.
Haltern: Bekledim. Onüç yaşındaki Serge kalın gözlüklerinden bana sevinçle parlayan yüzüyle bakarken heyecanlı. Annesi, Dodo Akpaqnonite, konuğun kim olduğunu açıklamak ister, ama Serge ilk ziyaretimi anımsar, neden geldiğimi bilmektedir ve kameraya doğru kahkaha atar.
”Serge daha gevşemiş ve daha rahat. Ellerini açabiliyor ve yunusun yüzgecini tutabiliyor. Ve çok gülümsedi.”. dedi Serge’in annesi Dodo Akpaqnonite.
Daha önce kollarını hareket ettiremeyen ileri derece engelli çocuk oturup bekliyordu. “Merhaba, nasılsınız”. Elini bile sıkarak tokalaşabiliyordum. Bana sırıtarak baktı ki bu “Herşey yolunda” demekti. Serge ve annesini bir yıl önce tanıdım. Yorgundu ama boyun eğmemişti. Serge ne konsantre olabiliyor ne de kasılmış kollarını koordine edebiliyordu. Hatta sürekli hareket ettiği tekerlekli sandalyeye bağlıydı. Ruhsal durumundaki her bir değişiklikte kafası sarsılıyordu. Tekerlekli sandalyesi çarpmalara karşı yeterince yastıklanmadığı için yara berelerle doluydu. Annesi sürekli olarak çenesinden akan salya ve tükürükleri siliyordu. Şimdi yalnızca oğluna çenesini temizlemesini anımsatması yeterli oluyor ve genellikle de oğlu bunu yapabiliyor. Şimdi ellerini bile açabiliyor.
On ay önce ziyaret ettiğimde tekerlekli sandalyesinde cansız, hareketsiz bir şekilde oturuyordu. Şimdi konuşmalara ‘katılmak’ istiyor, kahkaha atıyor, mırıldanıyor, ellerini hareket ettiriyor, gözlerini sağa sola gezdiriyor veya göz kırpıyor, konuşmalarımızı izliyor.
Anne Salı günü Türkiye’den döndüklerini belirtti. Oğluyla birlikte iki hafta Yunus Terapisi için Marmaris’teydiler ve ‘Flip, ‘Frosia’ ve ‘Jonas’ ziyaret etmişlerdi. Marmaris’te bulunmaları çok iyi olmuştu. Yalnızca bir tatil değildi dedi anne Dodo ama herkesi için çok zorlu bir çalışma olmuştu. Sabahları yunus terapi seansları oluyordu, öğleden sonraları da Kranyo-Sakral ve Fizyo Terapiler vardı. Serge yunuslarla üçüncü karşılaşmasından sonra değişmişti. Genç çocuk için terapi birçok okurumuzun katkılarıyla gerçekleştirilebilmişti. “Serge’in talihsiz durumunu rapor ettiğimizde öylesine çok duygulanmışlardı ki bu Yunus Terapisine maddi destek verdiler. Serge daha gevşemiş ve daha rahat. Ellerini açabiliyor ve yunusun yüzgecini tutabiliyor. Ve çok gülümsüyor.”. dedi Serge’in annesi Dodo Akpaqnonite.
Haltern’e döndüğümüzden bu yana bir hafta geçti ve hala durumu bu şekilde. Serge çevresi ile iletişim kuruyor, çok daha tetik ve uyanık, konsantre oluyor. Türkiye’deki yunus terapisine şükürler olsun ki kollarını ve ayaklarını düzgün tutabiliyor ve rahat bir şekilde oturabiliyor.
Dodo Akpaqnonite belirttiği üzere ‘Flip’, Serge’i aktif yaptı. Ellerini kaldırıp işaret parmağıyla havada daireler çizdi. “suda dönen yunusların sembolü” dedi Dodo. Serge’in yunus terapi seanslarından kısa videolar gösterirken Serge şarkı söyleyen yunusa karşı doğrudan bir tepki gösterdi. Gerçekten orada olmadığını fark edip tekrar gevşedi ama mutlu bir şekilde gülümsedi.
Terapi dedi Anne Dodo Serge için iyi bir şans vuruşuydu. Olumlu gelişmeler kaydetti. Devam edebilmeyi umuyor ama gerekli 95000 Avro’su yok. “Yunus Terapisi-Hasta Çocuklar için yardım” Kampanyası başkanı Dieter Schart’tan yardım isteyecek. Serge’nin her gelişmesi için savaşacak. Asla vazgeçmeyecek.
Şimdi diğer katılımcılarla birlikte Oldenburg’taki ”Dolphin e.V.” klübüne ve Türkiye’deki ”Onmega Yunus Terapisi Merkezi”ne “Teşekkür ederim” diyor.
Özel Terapi
Dodo Akpaqnonite 2004 te Serge ile birlikte Togo’dan kaçarak 2005 yılından beri yaşadığı Haltern’e yerleşti. .Doğumundan 45 gün sonar Serge onu şiddetli engelli durumuna getiren nöbetler ve kasılmalar yaşadı. Yürüyemiyen ve kendi kendine yemek yiyemeyen Serge Yunus Terapisi sırasında 10 saniye ayakta durdu. Yunus Terapisi özel gereksinimleri olan engelli çocuklara özellikle ve bireysel olarak uygundur. Çeşitli terapi kombinasyonu kullanımında Yunus teşvik edici bir unsur ve kazanılmış davranışlar(fiziksel, zihinsel ve duygusal) için bir ödüldür..
Çok Değerli Turgay Bey ve Onmega Yunus Merkezi Çalışanları Merhaba, Marmaris’ten döndükten sonra bir ön rapor göndermek istedim. Öncelikle ilk 1 ay içinde Samir’de ne gibi değişiklikler olduğundan bahsedeceğim. Samir’in motor gelişiminde inanılmaz gelişimler oldu, bu gelişimler gittiği okula yansıdı. Hep zorla yürüttüğüm oğlum şimdilerde çok daha iyi yürüyor ve sorunsuzca koşuyor. Odaklanma kapasitesinde artış oldu. Samir şimdi öğretmeninin verdiği talimatlara uyuyor. Çevremizdeki herkes oğlumun inanılmaz değişimlerinin farkında.
Sevgili Turgay Bey, En çok sizin emeğiniz geçti, bizim için yaptıklarınızı ömür boyu unutamam. Read the rest of this entry »
Uzun süredir güneşli Münster’den en iyi dilekler. Sağsalim geri döndük ama sizi çok fazla özlüyoruz!!
İlk sürprizi gece Düsseldorf havaalanında servis otobüsünü beklerken Mara’nın şu sorusu ile yaşadık: “Dolmuşumuz ne zaman geliyor? – Dolmuş’a yalnızca iki kez binmiştik ve bu sözü pek kullanmamıştık! 😉
Konuşmasındaki ilerleme dostlarımızın farkettikleri ilk şey. Eskisinden daha fazla açık ve özgüvenli de görünüyor. Tuvalete gitme tatildeyken de evde de mükemmel çalışmakta. Öyle ki kendi başına bile gittiği oluyor. Son birkaç gün birkaç hıçkırık durumu oldu ama ondan sonra, son günlerde bir çok yeni şeyler deneyimledi. Cadılığı tuttuğunda ya da yürümek istemediği zaman Daisy’e telefon eder gibi yapıyoruz. Çoğu kez işe yarıyor 🙂
Buradaki binicilik terapistlerimiz kızımızın bacak ve gövde kaslarının kesinlikle geliştiğini rapor ettiler.
Yarın Kranyo terapi de yapan fizyoterapistimiz ile ilk randevumuz var. O da Mara’da ne gibi gelişmeler olduğunu görmek için sabırsızlanıyor. Onun da son durumu ile ilgili olarak bize görüşlerini bildirecek zaman ayıracağını umuyoruz.
Her durumda size ileride başka raporlar da göndereceğiz ve sizden haber almaktan da mutlu olacağız!!
Herkese en iyi dileklerimizle!!!
MARA, Peter ve Nina
Uzun bir ardan sonra nihayet hafta sonu oturup bizim terapi raporunu yazacak zaman bulabildim. Eğer daha başka değişiklikler olursa elbette sizi haberdar edeceğim.
😉
Şu anda Jessica ile gerçekten eğlenceli zaman geçiriyoruz- ve çok da küstah!
Dün geceyi orada geçirmeye karar verdiğini söyleyerek beni büyükannesinin evinden dışarı attı. Ne istediğini açıkça belirtme konusundaki tavrı harika. Read the rest of this entry »
Leon Paul Kolodjezak’ın 12.07.2008-26.07.08 yunus terapisi raporu
Hey,! söz verdiğimiz gibi bu 12.07.2008-26.07.2008 tarihlerinde Leon’un Marmaris Yunus Terapi Merkezindeki 1. Yunus Terapisiyle ilgili terapi raporumuz.
Yunus Terapi Merkeziniz çok güzel, siz harika bir ekipsiniz, çok güzel ve işinin ehli, yetenekli. Daha önce hiç Türkiye’de bulunmamıştık ama Marmaris güzel bir yer. Kentin kendisi çok turistik, oteller yan yana dizilmişler. Biz otelimiz Grand Yazıcı Mares’ten çok memnun kaldık. Yiyecekler harikaydılar, konumu doğrudan şehir içinde değil ama tam deniz kıyısında. Bir yunus terapisi başlatmak için hepsi harika şeyler! Read the rest of this entry »
Maxi’nin Marmaris Türkiye’de 16.6-7.7.2008 arası ikinci yunus terapisi
Geçen yılki (Eylül.2007) olumlu deneyimimlerimizden sonra bir başka yunus terapisi yapmaya karar verdik. Geçen terapiden sonraki aylar içerisinde Maxi baş kontrolünde harika gelişmeler gösterdi. Read the rest of this entry »