Voerde’den Antonia’dan “şükürler olsun„. 2014 içinde sizi tekrar ziyaret etmemiz için yeşil ışığımız yandı. Hepimiz o günü dört gözle bekliyoruz. Bize çok şeyler oldu. Antonia ilerlemeye devam ediyor ve yapamayacağını düşündüğümüz şeyleri yaparak bize sürprizler yapıyor. Sözcük dağarcığı büyüyor da büyüyor ve kısmen gereksinimlerini isteyebilecek duruma geldi. Bir başka şey de asla bizimle şimdiye kadar TV izlememişti(Bir çocuğun arasıra TV nin karşısına oturmasını isteyeceğime asla inanmazdım) ve bir hafta öncesinden beri hergün bizimle birlikte film izlemek istiyor. En iyi kısım ise herşeyi “Frosi, Fiffi, brother” vs. ile yorumluyor, öksürerek”duyuyormusun yağmur kurtları öksürüyor” diyor. Şurası da açık ki artık cadı bir ergenlik kızına dönüşüyor. Ki her yönden büyük bir gelişme büyük bir adım bu ama ben bu adımı atlamasını isterdim. Harika bir şey de Leon-o zaman daha 17 sindeydi-tekrar gelmek de istiyor. Bu yaşta bunun doğal sayılmadığına inanıyorum. Tanja da tekrar bizimle gelecek. Hala Antonia için çalışıyor ve biz çok iyi arkadaşlar olduk. Gerçektan çok şaşırtıcı ki Antonia yarım yıl öncesinden beri artık ona “Hatschi” değil “Tanni” ya da “Tanja” diye sesleniyor. Read the rest of this entry »
Merhaba, Oğlum Dardan’ın Yunus Terapisi hakkında bir kaç söz söylemek istedim. İlkbahar tatilimiz için bütün ailem ile Marmaris’te Yunus Terapisine gittiğimiz için gerçekten mutluyum.
Herşey iyiydi ve herşeyden çok memnun kaldık ve gerçek şu ki Dardan’ın terapisiyle ilgili her şey çok iyi gitti. Yunuslar Flip ve Frosia, ve yunus etrapisti olarak Barbara Dardan için gerçek bir mucize idi. İlk 2 günden sonra Dardan’ın korkusu bir hayli azaldı ve sonunda derin su ile ilgili tüm korkusu kayboldu. Dardan Barbara’nın sözünü şaşırtıcı bir şekilde iyi dinledi. Barbara öylesine iyiydi ki Dardan çok kısa bir zamanda çok fazla güven kazandı. Terapi sayesinde aynı zamanda pek çok şeyde de iyi gelişme gösterdi, örneğin özgüven, yoğunlaşma ve iletişim. Pek çoda sözcük söyledi ki bu bu benim için gerçekten sürpriz oldu.
Dardan Flip ile yüzdü, onunla dans etti, onu okşadı, ona öpücük verdi. Flip ile öylesine mutlu idi ki, onun gitmesini hiç istemedi! Gördüğümüz herşey çok güzeldi.
Yunuslarla kazandığımız kendi deneyimimiz nedeniyle diğer ailelere bunu yapmalarını önermek isterim, çünkü hem onlar hem de çocukları için bunu yapmaya değer. Bütün Onmega Terapi ekibine teşekkür etek istiyorum: yönetici Axel, Elena, yunus eğitmenleri Ricardo ve Cynthia ve diğer terapistler Sema (Dardan’a gerçekten huzur verdi) ve Julia.
Ve özellikle de Barbara ve yunuslar Flip ve Frosia.
Canım kızım Sabrina’nın “Denizlerin Melekleri”ni ziyaretiyle gerçeğe dönen rüyası.
Yüreklerimizden engelli bir çocuğun ebeveynine:
Cennetin özel çocuğu Dünyadan çok uzakta bir buluşma vardı.
“Yeni bir doğum zamanı” dedi Melekler Tanrı’ya ve bu özel çocuğun çok sevgiye gereksinimi olacak. Gelişimi çok yavaş olacak, gelişimler belki görünmeyecek. Ve orada aşağıdaki insanların ona dikkat etmesi gerekecek.
O yürüyemez, gülemez ve diğerleri gibi oyun oynayamaz, onun düşünceleri başka bir dünyaya ait olacak. Birçok kişi tarafından görmezden gelinecek, engelli bir çocuk olarak daima dezavantajlı olacak. Bu yüzden onu nereye göndereceğimize dikkat edelim. Onun mutlu ve huzurlu bir yaşamı olmasını istiyoruz. Lütfen Tanrım bize bu zor görevin senin için üstesinden gelebilecek ebeveyni bul.
Onlar ilk başta çok vefakâr ve çok sevgi dolu bu çocuk için ne kadar önemli bir rol üstlendiklerini bilmeyecek. Ama çok geçmeden bu ebeveyn bu cennetin armağanı için taşıdıkları ayrıcalığın farkına varacaklar. Read the rest of this entry »
Yunus Terapisinde harika zaman geçirdik. Carina için çok iyi oldu. Almanya’ya döndükten birkaç gün sonra Carina geceleri çok daha iyi uyuyor ve bu durum hala devam ediyor. Bu yüzden 2012 de de bir yunus terapisi düşünüyoruz ama bunun için tam uygun havayı bilmiyoruz. Belki bizi gelecek yıl tekrar orada göreceksiniz.
Bu e-posta ile sizinle ve Carina ile çektiğimiz fotoğrafları gönderdik.
Umarız iyisinizdir ve gelecek yıl Türkiye’de görüşürüz.
Üç çocuk için Marmaris’teki yunus terapisi için benden yalnızca birkaç söz. Türkiye’deki ebeveynlere çocukların terapilerini kişisel olarak görmek için sürpriz bir ziyarette bulundum.
Bir arkadaşımla birlikte ebeveynlerden üç gün önce vardığımdan her şeyi öncesinden görebilmiştim ve bana her şey açıklanmıştı.
Bay Axel(Terapi Merkezinin Yöneticisi) ve bütün terapistler ve doktorlar tarafından çok içten yapılan hoş geldin sırasında her şeye bakmama izin verilmişti ve tüm sorularıma dürüst yanıtlar verilmişti. “çocuklarım”ın burada en iyi ellerde olduğundan ve çok iyi eğitimli terapist ve doktorlar tarafından çok özenle bakılacağından hiç şüphem yoktu.
Onmega Merkezinde 2009 daki unutulmaz deneyimlerimizden sonra bu macerayı ikinci kez tekrarlamaya karar verdik.İlk seferden sonra oğlumuz konuşmaya başladı, genellikle daha dışa açık ve özgüvenli oldu. Bu kez Marmaris’e hiçbir beklentimiz olmadan uçtuk. Yalnızca bu kez neler olacak bakalım diye düşündük. Önce Phil ve babası uçtu, genç oğlum Nick ve ben bir hafta sonra uçtuk (destek için büyükanne ve büyükbaba ile birlikte). Sanki hiç ayrılmamışız da evimize dönüyormuşuz gibi hissettik. Phil bu kez terapi ekibi olarak Flip, Barbara, Christine ve Cynthia ile birlikteydi Beata, Sema ve Julia da çetin düğümlerle uğraştılar. En başından itibaren Phil hiç endişeli değildi veher gün dört gözle her birisi ile çalışmayı bekledi. Özellikle Flip’le şarkı söylemek, onunla dans etmek ve suda onunla birlikte yüzmek en çok hoşlandığı şeydi. Sonunda hepsi kendi başına “sihirli sözcüğü” kullandı. Çabucak daha kendine güvenli, uzun cümleler ve şahıs zamirlerini (biz, bizim) kullanan birisi oldu.
Torsten Panhorst sakince dizüstü bilgisayarını açar, programlara tıklar ve oğlu Jan-Richard’ın yunuslarla oynarken çekilmiş vidosunu izlemeye başlar. Jan büyük memelinin tipik sesini duyar ve oturma odasındaki oyununu bırakarak büyük yemek masasının olduğu yere “onun” Frosia’sını ekranda izlemeye koşar. Jan aşırı derecede şaşırmış olan annesi Petraya işaret eder ki bunu daha once asla yapmamıştır. Yunus terapisi sayesinde çok daha fazla dikkatli ve tetiktir. Türkiye’de Marmaris’teki ondört gün Panhorst ailesi için çok büyük bir başarıdır.
Petra Panhordt’un başlangıçta belirttiği, fark ettiğimiz değişikliklerden söz etmiyoruz. “Ama okulda daha da belirginleşti ki bazı şeyler değişmişti” dedi 41 yaşındaki anne. Jan şimdi, örneğin bize aç olduğunu gösterebiliyor. “Kendi başına gidip mama önlüğünü alıp getiriyor” diye belirtiyor baba Torsten Panhorst. Her zamanki yerinde değilse bile gidip dolaptan bile alıp geliyor. Örneğin canı yemesini sevdiği bir parça pandispanya istediğinde de.
Jan bu yunus terapisi için uzun sure beklemek zorunda kaldı. Bir çok kişi uçak parası, konaklama ve terapi bedeli için bağışlar toplamaya yardım etti. Jan ve ebeveyni, kendisi de Werther’den Yıldırım ailesi ile birlikte 12-26 Eylül tarihlerindeki yunus terapisi için Türkiye’ye Marmaris’e yolculuğa çıktılar. Orada Almanya’dan başka bir aile daha vardı. Daha ilk günden masalarımızı birleştirdik. “Harika bir gruptuk” dedi Petra Panhorst gülümseyerek.
“Murat ve Günel’in orada bizimle olması harikaydı” diye ekledi Torsten Panhorst. Onlar çevreyi iyi tanıyorlardı ve bize pek çok şeyde tercümanlık yapabildiler. Jan ve Can’ın terapileri farklı zamanlardaydı. Bununla birlite işleyiş Torsten Panhorst’a açıklananın aynıydı. İlk once platformda 20 dakikalık şarkı söylemek, halkaları yunusa fırlatma çalışması vardı. İngilizce ona kadar sayarak dik oturmalar yapıldı. Sonra suya grime zamanıydı. 40 yaşındaki adam sırıtarak Jan’ın dik oturuşlarda hep 9 da durduğunu anımsadı. Çünkü İngilizce dokuzun söylenişi Almanca’daki “Hayır” sözcüğüne benziyordu.
Yunuslar; Torsten Panhorst yunusların sonic dalgalarıyla kaslardaki gerilimi rahatlattığını açıklamaya çalıştı.Bu etki diğer destekleyici terapilerle yoğunlaştırılıyordu. Hayvanlarla vücut teması çok yavaşça arttırılıyordu. Her başarılı seansla başarılı bir şekilde geliştiriliyordu. “Jan’ın iyice açıldığını ve gevşediğini görebilirdiniz” diye anımsattı Petra Panhorst. 3 metre uzunluğunda 300 kilo ağırlığında bir hayvan. Saatte 40 Km hızla yüzebilir. “Onun cüssesine çok büyük bir saygımız vardı” diye itiraf etti Torsten Panhorst.
Bir ara Jan yunus sevmek için kolunu uzattı. Büyük bir başarı! Asıl parlak bölüm sonra geldi, yunusla oynamak, yüzgecine tutunarak ve kendini bırakarak onun tarafından suda çekilmek. Torsten Panhorst bu hayvanların şaşırtıcı bir hassasiyete sahip olduğuna işaret etti. Jan’a bir öpücük bile verdi.
“Jan şimdi terapi nedeniyle çok daha tetik ve çevresinin farkında” dedi Petra Panhorst. Birisi ona seslendiğinde bakıyor, hatta geliyor. Önceden dikkatini çekebilmek için üç-dört kez seslenmek gerekiyordu. Şimdi daha sakin ve daha iyi konsantre olabiliyor. Bir şeyi kavrarken kendisinden daha emin olduğunun farkına varabilirsiniz. Bütün bunlar daha once olan şeyler değildiler.
Keza televizyondaki filmler Jan için giderek daha ilgiç gelmeye başladılar-Özellikle de hayvanlar hakkındaki filmler. Ve de MTV ve . VIVA daki müzik videoları. “Bu terapiyi kesinlikle herkese tavsiye edebilirim” dedi Petra Panhorst. O gerçekten çocuklarının neler yaptığını ve ne kadar eğlendiklerini görebilecek olan ebeveynler için de harikulade bir deneyim.
“Bu terapiyi Jan için mümkün kılan herkes çok teşekkür etmek istiyoruz” Tırsten ve Petra Panhorst. Ve çok net bir şekilde belirtti: Oradaki deneyimlerimizi sorgulamıyoruz.
Yunus terapisi ile ilgili sorularınız için Panhorst ailesi ile bağlantı kurabilirsiniz.
Lütfen haberin orijinali için Please burayatıklayınız.
Sizinle geçirdiğimiz harika zaman için tekrar teşekkür etmek istiyoruz.
Niklas sizinle ve şüphesiz ki Frozia ve Splash ile de birlikte olmaktan çok hoşlandı. Onun konsantrasyonu daha iyi ve başka yeni sözcüklerle konuşmaya çalışıyor…, hepimiz çok heyecanlandık ve etkilendik ve mutlaka yeniden gelmek istiyoruz.!!
Herkese selamlar,
Pfeifer Ailesi
Eğer yunus terapisi ile ilgili sorularınız varsa bu aile ile kontak kurabilirsiniz : [@encode@ email=”” display=””]
Umarız ki hepiniz iyisinizdir ve bizim gibi güzel bir Yaz geçirmişsinizdir.
Terapi için sizinle birlikte olduğumuzdan bu yana bir süre geçti. Tekrar çok güzel, yoğun ve başarılı geçen bir zaman oldu.
Sandra yunusları (özellikle de Frosia’yı) çok sevdi ve hala sık sık onlardan söz ediyor. Her gün terapide çok eğlenmişti. suda Frosia ile yalnız başına kalmaktan ve ona talimatlar vermesine izin verilmesinden dolayı çok gururluydu.
Barbara ve Alejandra kızımızın konuşması konusunda bu kez yoğun bir şekilde çalıştılar. Her gün bütün yüzgeçleri isimlendirmesi, Frosia’ya talimatlar vermesi ve şarkı söylemesi gerekiyordu. Sandra bu görevleri çok iyi ve büyük bir başarı ile yerine getirdi. Şimdi çok daha fazla ve daha anlaşılır konuşuyor. Arkadaşlarının aile üyelerinin isimlerini daha temiz telaffuz edebiliyor. Bu nedenle şimdi günlük yaşantımız daha çok daha kolaylaştı. Sandra da bir şey söylediği zaman anlaşılabilmesinden memnun oluyor. Bu gelişmenin yaşam kalitemizi nasıl arttırdığını tahmin edemezsiniz. Read the rest of this entry »
Marmaris’teki Louis’in yunus terapisinden döndük ve tamamen kendinden geçmiş, büyülenmiş, mutlu, rahatlamış ve şükran doluyuz! Harikuladeydi!
02.10.2010 Cumartesi günü gece yarısına az bir zaman kala Marmaris’teki Otelimize vardık. Uçağımızda teknik bir sorun vardı bu nedenle birkaç saat gecikme ile havalanabildik. Eski bir Hostes olduğum için doğal olarak öyle pek bir telaşlanmadık ama Louis de sakin durdu ve uzun yolculuğa karşı çok iyi dayanıklılık gösterdi.
Pazar sabahı resepsiyonda buluşmak için davet edilerek yunus parktan tarafımıza ilk ziyaret gerçekleşti. Saat 14.00 de komple terapi ekibi tarafından çok dostça bir şekilde karşılandık. Read the rest of this entry »