Annas’ın Yunus Terapisi Raporu
Yazar : Fam Strahl
8 yaşındaki Anna Strahl’in terapi raporu
29.09.08 ile 13.10.08 tarihlerdeki tedavi
Barbara ve tüm EKİBE TEŞEKKÜR EDERİM!!!!
Türkiye’de Onmega ekibi ve yunuslarla harika ve biz ebeveynler için eğitici bir zaman geçirdik. Anna sakin bir şekilde oturmak istemediğinden gidiş yolculuğumuz çok yorucuydu. Ancak yine de tahmin ettiğimizden daha iyi geçti (uzun uçuş ve 90 dakikalık otobüsle transfer yolculuğumuz için biraz endişeliydik).
Mares Otele vardığımız ilk andan itibaren kendimizi evimizde hissettik. Herkes çok nazik ve dostçaydı.
Ertesi gün öğleden sonra tanışma ve bilgilendirme toplantımızı yaptık. Terapistler kızımız hakkındaki her şeyi bilmek istiyordu. Ancak kendimiz dahi her şeyi bilmiyorduk. Buna daha sonra döneceğim. Ama soruları yanıtlamalıydık. Anna için sendromu tanımlayacak bir tanımız yoktu. Anna’nın kaynağı belli olmayan ağır nöromasküler hipoteni ve durağan metabolik gelişme geriliği vardı.
Ertesi gün saat 10.00 da ilk yunus terapisiyle başladık. Çok heyecanlıydık. Anna daha ilk günden Barbara ile suya girmişti. Yunuslarla önceden deneyimi vardı(daha önce 2 kez Benidrom/İspanya’daydık). Bu yüzden yunuslarla temastan korkmuyordu. Vay canına!!! Splash hah platformda kah suda tüm 30 dakika boyunca Anna ile birlikte oldu. Bu gerçekten harikaydı. İspanya’da bu yoğun temasların hiçbirisini yaşamamıştık. O kadar harika bir şeydi ki bu, duygularımız tarif edilemezdi. Splash’ın Anna ile birlikte olduğu her an büyüleniyorduk. Bu Anna bizim için çok özel bir andı. Bu sihirsel bir şeydi! Yunuslar çok özel bir şey yayıyorlar. Terapi sırasında Barbara Anna’yı sakinleştirmeye ve ellerini açmaya çalıştı. Bu çok işe yaradı. Terapi seansının yaklaşık yarısından sonra Anna ellerini açarak rahatça Splash’ın üzerine uzanmanın çok güzel bir duygu olduğunu keşfetti. Son terapi seansına doğru Barbara Anna’nın kendinsin gidip Splash’ın üzerine tutunmasına izin verdi.
Barbara Anna ile ne yaptığını biliyordu. Gerçekten Anna’nın her şeyi ağzına atmayıp elinde tutmasını ve Splash’a bir şeyler fırlatmasını başardı. Bizim için muhteşemdi. Barbara bize çok empati gösterdi ama kuralcıydı da.
Anna için en iyi yol
Her seansın sonunda Splash’ın platforma çıkması ve Anna’nın ellerini yunusun üzerine koyabilmesi de çok güzeldi. En sonunda Splash yüzgeçleriyle el sallıyordu, o zaman Anna terapinin sona erdiğini anlıyordu.
Anna Claudia ile fizyoterapiyi fizik tedaviyi ve Annett ile logopediyi(konuşma terapisi) de çok seviyordu. En azından bu terapilerden sonra keyfi yerinde oluyordu. Ne yazık ki bizimle konuşamıyor. Anna “çalışırken” biz de terasta bir kahve içip dinleniyorduk. Manzara ve sükunet tek kelime ile harikulade ve tarif edilemeyecek güzellikteydi. Otel tablo gibi bir koyda uzanıyordu.
Felis ve Salih’le hippoterapi (at terapisi) harikaydı. Oraya giden yol meşakkatliydi(midemin bulanmaması için giderken yolculukta bulantıya karşı hap almam gerekiyordu). Ama buna fazlasıyla değiyordu. Anna 6 yıldır ata biniyor ama Türkiye’deki hippoterapi tamamen farklıydı. Almanya’dakiyle kıyaslanamaz. Ama Anna en çok Salih’in siyah saçlarından hoşlandı.
Tüm terapileri birleştirmek çok iyi bir kombinasyon oluşturmuş. Başarının anahtarının bu olduğunu düşünüyoruz. Sürekli seyir halinde olduğumuzdan çok az boş zamanımız oluyor. Ama ebeveynler bunu baştan biliyorlar zaten. Anna’yla birlikte seyehat etmek bizim için sorun olmadı. O bundan zevk alıyordu ve ananın sağlığına kavuşmasından daha önemli bir şey yoktu.
Bazı ebeveynler bunun çocuklarda çok strese neden olacağını söylüyorlar. Evet, Anna’ya çok yüklenildi ama hiçbirisi onun baş edemeyeceği bir şey değildi.
Barbara bize konuşamamasına karşın Anna’nın kendisine söylenen her şeyi %100 anladığını söyledi. Bu soruya giriş konuşmasında hiçbir yanıt verememiştim. Elbette şimdi Anna’ya farklı davranıyoruz ve ilk seferde işe yaramasa bile ondan istemeye devam ediyoruz. Doğal olarak biz ebeveynler de çok şey öğrendik, ama Anna da bizim hakkımızda çok şey öğrendi. Barbara bize şakayla karışık iğneli bir laf etti; Anna’nın “hem havuca hem de kırbaca” ihtiyacı var. Yani hem otoriteye hem de sevgiye. İşte evde başarmaya çalıştığımız şey bu. Bizim küçük “cadı” ne istediğini çok iyi biliyor. Bu bizim için çok önemliydi.
Terapiden 2 ay sonra şunları söyleyebiliriz;
Anna çok daha sessiz sakin oldu. Pek fazla ortalıkta fır dolanmıyor.
Tetikte ve bizimle daha çok iletişim kuruyor. Yüz ifadeleri daha canlı.
Anna bazı merdivenleri tırmanabiliyor, hem de tek başına!
Tanıdığı insanlarla daha çok gülüyor
Anna çevresini daha yoğun olarak algılıyor
Daha dayanıklı oldu ve dengesini daha iyi sağlayabiliyor. Kendi başına giderek daha çok adım atıyor. Büyük bir başarı!!
Ana daha çok sesler çıkarıp konuşmaya çalışıyor. Bu gayreti çok daha fazla yoğunlaştı
Anna daha candan yaklaşıyor ve sarılıp kucaklaşmayı seviyor.
Eve döndüğümüzden bu yana her şeyi yiyip yutuyor ve bunu yaparken ağzı kapalı ve çiğneme hareketlerinde büyük gelişme var.
Cisimler hemen ağza götürülmüyor önce bir inceleniyor.
Durum özeti: : Türkiye’deki terapi Anna’ya ve bize yardımcı oldu. Çok ilerleme kaydettik. Anna’nın büyükbabası ve büyükannesi bize “Eve farklı bir Anna getirdiniz” dediler. Ve işte yaptığımız tam da buydu!
Tam burada “4 Özel Çocuk Klübü”ne ve Anna’nın Büyükbabası ile Büyükannesine terapi masraflarımızın bir kısmını karşıladıkları için teşekkür etmek istiyoruz.
Türkiye’ye gelecek ziyaretimiz için para biriktirmeye başlayacağız. Barbara, Splash ve bütün ekibi kesinlikle tekrar görmek istiyoruz.
En iyi dileklerimizle,
Anna, Andrea und Götz
Yunus terapisi ile ilgili sorularınız için bu aile ile e-posta vasıtasıyla bağlantı kurabilirsiniz:
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!